تعريف researcher في الإنجليزية التركية القاموس.
- {i} araştırmacı
O, bir araştırmacı olmayı planlıyorum dedi.
- He said, I plan to become a researcher.
Ultraviyole ışınlarının ani artışı araştırmacıları ozon deliklerinin varlığına inandırdı.
- The sudden increase of ultraviolet rays made the researchers believe in the existence of ozone holes.
- {i} arama çalışması yapan kimse
- araştırıcı
- araştırma görevlisi
- bilimadamı
- araştırman
- research
- arama
- research
- araştırma
Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
- The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
Araştırma enstitüsü, 1960'ların sonlarında kurulmuştur.
- The research institute was established in the late 1960s.
- research
- incelemek
- research
- ince tetkikat yapmak
- research
- {f} araştırma yapmak
Onlar daha fazla araştırma yapmak için bir tıp uzmanı istedi.
- They asked a medical expert to do more research.
O, vakıf adına araştırma yapmak için bir burs kazandı.
- He was awarded a scholarship to do research for the foundation.
- research
- {i} inceleme
- research
- (Kanun) tahkik etmek
- research
- tahkikat
- research
- tetkik neticesinde çıkarılan eser
- research
- araştırı
Bir Sovyetolojist ne araştırır?
- What does a Sovietologist research?
Aslında onu şimdi araştırıyoruz.
- We're actually researching that right now.
- research
- arama çalışması
- research
- (Askeri) bilimsel araştırma
- research
- inceleme yapmak
- market researcher
- piyasa araştırmacısı
- research
- {f} araştır
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.
- This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!
- research
- araştırmak
Bunu araştırmak için gerçekten daha fazla zaman istiyorum.
- I'd really like more time to research this.
- research
- araştırma yapma
- research
- araştırmacılık
- researchers
- araştırmacı
- visiting researcher
- araştırmacı Ziyaret
- medical researcher
- (Tıp) tıp araştırmacısı
- research
- research araştır
- research
- {i} etüt
- research
- inceden inceye tetkik
- research
- {i} arama çalışmaları
- research
- (Askeri) ARAŞTIRMA: Doğal olaylar ve çevre şartları hakkında daha fazla bilgi teminine yöneltilmiş bütün çalışmalarla açık şekilde direkt bir uygulaması bulunmayan fiziksel, görgüsel ve sosyal bilimlerdeki problemlerin çözümüne yöneltilmiş çalışmaları içine alır. Böylece; bütün temel araştırmalar ve bunlara ilaveten, çeşitli bilim sahalarına ait bilgilerin genişletilmesi maksadına yöneltilmiş uygulamalı çalışmalar tarif kapsamına girmiş olmaktadır. Acil askeri önemdeki meselelerin çözüm imkanlarını çözüm maksadına yöneltilmiş çalışmalar veya zamana bağlı inceleme ve geliştirmeler bunun dışında kalmaktadır
- research
- dikkatle araştırmak
- research
- {f} arama çalışmaları yapmak