A building with high ceilings and huge rooms may be less practical than the colorless block of offices that takes its place, but it often fits in well with its surroundings.
- Yüksek tavanlı ve büyük odaları olan bir bina onun yerini alan renksiz ofis bloklarından daha az pratik olabilir, ama genellikle çevresi ile iyi uyum sağlar.
Phenolphthalein will turn fuchsia in the presence of a base with a pH of or above 10.0 and will remain colorless in the presence of a solution with a pH of or below 8.2.
- Fenolftalein, 10.0 ya da daha fazla bir pH'a sahip olan bir baz varlığında parlak mora dönüşecektir ve 8.2 ya da daha az bir pH değerine sahip bir çözeltinin varlığında renksiz kalacaktır.
I can't imagine how much more colourless life would be without multiple languages.
- Yaşamın birçok dil olmadan ne kadar fazla renksiz olacağını düşünemiyorum.
Green is my favourite colour.
- Yeşil, benim en sevdiğim renktir.
I like the bright colours.
- Parlak renkleri severim.
We have the extra-large size, but not in that color.
- Büyük bedenimiz var, ama o renk mevcut değil.
Colorless green ideas sleep furiously.
- Renksiz yeşil fikirler öfkeli bir şekilde uyur.
The colors of the American flag are red, white and blue.
- Amerikan bayrağının renkleri kırmızı, beyaz ve mavidir.
The rainbow has seven colors.
- Gökkuşağı yedi renklidir.
I wouldn't have dyed my hair that color.
- Ben saçımı o renk boyatmazdım.
What color do you want to dye your hair?
- Saçını boyamak için ne renk istersin?