rahatlama

listen to the pronunciation of rahatlama
التركية - الإنجليزية
relief

That's a huge relief. - Bu büyük bir rahatlama.

That would be a relief. - Bu bir rahatlama olur.

relaxation

What do you do for relaxation? - Rahatlamak için ne yapıyorsun?

Summer vacation always equals idleness and relaxation. - Yaz tatili her zaman tembellik ve rahatlamaya eşittir.

reprieve
(Argo) veg out
rahatlamak
{f} ease
rahatlamak
{f} relax

Before going home, I have a few drinks to relax. - Eve gitmeden önce, rahatlamak için birkaç içki içerim.

Knowing how much school for my kids is costing, it's impossible to relax with a beer and take it easy. - Çocuklarımın okul maliyetini bildiğim için, bir bira ile rahatlamak ya da boş vermek imkansız.

rahatlamak
let go
rahatlamak
let it all hang out
rahatlamak
freshen up
rahatlamak
(Konuşma Dili) be off the hook
rahatlamak
calm down
rahatlamak
rest
rahatlamak
(Dilbilim) let up
rahatlamak
chill out
rahatlamak
become comfortable
rahatlamak
(deyim) be at ease
rahatlamak
let one's hair down
rahatlamak
settle
rahatlamak
unwind
rahatlamak
take the edge off
derin rahatlama
deep relaxation
dışa vurup rahatlama
abreaction
rahatlamak
feel relieved
rahatlamak
to become comfortable; to feel relieved; to relax, to rest; to calm down
rahatlamak
to feel relieved, become untroubled
rahatlamak
let oneself go
rahatlamak
to feel better (after experiencing sickness, pain, or fatigue)
rahatlamak
unbend
rahatlamak
open out
stres rahatlama eğrisi
(Çevre) stress relaxation curve
uluslararası ilişkilerde rahatlama
detente
التركية - التركية
Rahatlamak işi
deşarj
Rahatlamak
arınmak
rahatlamak
Üzüntü, sıkıntı, tedirginlik veren durum ortadan kalkmak, rahata kavuşmak
rahatlamak
Sakinleşmek
rahatlama
المفضلات