Şımarık bir çocuğu övmenin hiçbir faydası yok. Onlar sıkı bir eğitime maruz kalmalılar.
 - There are no benefits from praising a spoiled child. They should undergo a strict education.
Çocukları övmek önemli bir şeydir.
 - Praising children is an important thing.
Hiç kimse benim ülkemi övmek istemiyor.
 - Nobody wants to praise my country.
Hiç kimse ülkemi övmek istemedi.
 - Nobody wanted to praise my country.
Övgü öğrencileri çok çalışmaya teşvik eder.
 - Praise stimulates students to work hard.
Bu kitap övgüye layık.
 - This book is worthy of praise.
Herkes onun kahramanlığını övdü.
 - Everybody praised his heroism.
Övgü öğrencileri çok çalışmaya teşvik eder.
 - Praise stimulates students to work hard.
O bir hayat kurtardığı için methedildi.
 - He was praised for saving a life.
Bir kişinin hayatını kurtardığı için methedildi.
 - She was praised for saving a person's life.
Senatörler benim hareketimi övüyorlardı.
 - The senators will praise my act.
Mary'yi övmeyi seviyorum.
 - I like to praise Mary.
Hiç kimse benim ülkemi övmek istemiyor.
 - Nobody wants to praise my country.