Ben resimde bazı karmaşık desenler görebiliyorum.
 - I can see some intricate patterns in the picture.
Bir desene dikkat ettiniz mi?
 - Have you noticed a pattern?
Tom bir model gördüğünü düşündü.
 - Tom thought he saw a pattern.
Burada bir model var.
 - There's a pattern here.
O, kasabanın sosyal kalıplarına uymayacak.
 - She won't conform to the town's social patterns.
Sana fiil kalıplarını öğreteyim.
 - Let me teach you the patterns of the verb.
Evlilik yaşam şekilleri çok değişiyor.
 - Patterns of married life are changing a lot.
Turistler hayvanları korkuturlar ve onların doğal aktivite yapılarını bozarlar.
 - The tourists scare away the animals and disrupt their natural activity patterns.
Çini mürekkebi boya olarak kullanıldığı zaman ilginç bir yapı üretir.
 - India ink produces an interesting pattern when used as a dye.
Ben resimde bazı karmaşık desenler görebiliyorum.
 - I can see some intricate patterns in the picture.
Sana fiil kalıplarını öğreteyim.
 - Let me teach you the patterns of the verb.
O, kasabanın sosyal kalıplarına uymayacak.
 - She won't conform to the town's social patterns.
Ben bir motif görmeye başlıyorum.
 - I'm beginning to see a pattern.
Örüntüyü görmüyor musun?
 - Don't you see the pattern?