Tom is having a panic attack.
- Tom bir panik atak geçiriyor.
Tom was trying not to panic.
- Tom panik yapmamaya çalışıyordu.
Tom certainly didn't sound alarmed.
- Tom kesinlikle paniğe kapılmış görünmüyordu.
Tom looked a little alarmed.
- Tom biraz paniğe kapılmış görünüyordu.
By the summer of 1920, the Red Scare was over.
- 1920 yazına doğru Kızıl Panik bitmişti.
Tom sounded slightly panicked.
- Tom biraz paniklemiş görünüyordu.
She panicked when she heard the news.
- Haberi duyunca panikledi.
Sami started to get panicky.
- Sami paniklemeye başladı.
Don't be too alarmed.
- Çok fazla panik olmayın.
We were quite alarmed.
- Biz oldukça panik haldeydik.