once-upon-a-time

listen to the pronunciation of once-upon-a-time
الإنجليزية - التركية
bir zamanlar

Bir zamanlar bir tavuk vardı, onun bir gözlemesi vardı. - Once upon a time there was a chicken that had a crispbread.

Bir zamanlar İngiltere'de kötü bir kral vardı. - Once upon a time, there was a bad king in England.

eskiden
bir vakitler
bir varmış bir yokmuş
once upon a time
Bir varmış bir yokmuş... (Masal anlatmaya başlarken söylenir.)
once upon a time
Bir varmış bir yokmuş... (Masal anlatmaya başlarken söylenir.)
once upon a time ...
Bir zamanlar
Once upon a time ...
Bir varmış bir yokmuş ... (Masal anlatmaya başlarken söylenir.)
once upon a time
evvel zaman içinde
الإنجليزية - الإنجليزية