For him it may be possible, but I'd never pass the test.
- Onun için mümkün olabilir fakat ben testi asla geçemezdim.
Occasional showers are possible tomorrow.
- Yarın ara sıra sağanaklar olabilir.
What he said could possibly be true.
- Söylediği muhtemelen doğru olabilirdi.
Tom may possibly be lying about that.
- Tom o konuda muhtemelen yalan söylüyor olabilir.
Maybe you can help me.
- Belki bana yardımcı olabilirsin.
Maybe I should become a painter.
- Belki bir ressam olabilirim.
The tropical rainforests, located in a narrow region near the equator, are disappearing so fast that by the year 2000 eighty percent of them may be gone.
- Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan, tropik yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyorlar ki 2000 yılına kadar onların % 80 yok olabilir.
You may be right, but we have a slightly different opinion.
- Haklı olabilirsin, ama bizim çok az farklı bir görüşümüz var.
There can be walls without a roof, but no roof without walls.
- Çatısız duvarlar olabilir ama duvarlar olmadan çatı olmaz.
Lunar eclipses can be total or partial.
- Güneş tutulmaları tam ya da bölümlü olabilir.