الإنجليزية - التركية
تعريف of big في الإنجليزية التركية القاموس.
- bigger
- {f} daha büyük
Pekin, Roma'dan daha büyüktür.
-Beijing is bigger than Rome.
Japonya'da, Biwa gölünden daha büyük bir göl yoktur.
-In Japan, there is no lake bigger than Lake Biwa.
- biggest
- en büyük
Komünizm kampanyada en büyük konu oldu.
-Communism was the biggest issue in the campaign.
Paris, dünyadaki en büyük kentlerden biridir.
-Paris is one of the biggest cities in the world.
- bigger
- büyük
Tokyo Roma'dan daha büyüktür.
-Tokyo is bigger than Rome.
Tom benden daha büyük.
-Tom is bigger than me.
المصطلحات ذات الصلة
of big
التركية النطق
ıv bîgالنطق
/əv ˈbəg/ /əv ˈbɪɡ/
Resimler
فيديوهات
... And then finally, when I got my big break, it was like there ...
... Then the Big Bang, ...
السابق
المفضلات