الإنجليزية - التركية
تعريف n a member of a large and powerful tribe whose influence in في الإنجليزية التركية القاموس.
- idiot
- {i} salak
Tom'a inanacak kadar salaktım.
-I was an idiot to believe Tom.
Öğretmenimiz gerçek bir salak.
-Our teacher is a real idiot.
- idiot
- ibiş
- idiot
- marsıvan eşeği
- idiot
- (Tıp) idyot
- idiot
- gerizekalı
Canı cehenneme, hangi gerizekalı gecenin bir yarısı beni arıyor?
-Fucking hell, what idiot dare phone me in the middle of the night?
- idiot
- hebenneka
- idiot
- (Pisikoloji, Ruhbilim) ağır zeka geriliği
- idiot
- abeci
- idiot
- kazma
- idiot
- andaval
- idiot
- ahmak
Sen sorumsuz bir ahmaksın.
-You're an irresponsible idiot.
Bu, hayatımda gördüğüm en ahmakça şey.
-It's the most idiotic thing I've seen in my life.
- idiot
- doğuştan geri zekâlı kimse
- idiot
- geri zekalı
Tom'un geri zekalı olmadığını biliyorum.
-I know Tom isn't an idiot.
Tom'un bir geri zekalı olduğunu düşünüyorum.
-I consider Tom an idiot.
- idiot
- i. geri zekâlı, aptal, salak, ahmak
- idiot
- (isim) geri zekâlı, aptal, salak, ahmak
- idiot
- {i} geri zekâlı; dangalak
- idiot
- (Tıp) Doğuştan aptal, idyo
- idiot
- {i} aptal
Onun erkek arkadaşı aptal.
-His boyfriend is an idiot.
Onun erkek arkadaşı aptal.
-Her boyfriend is an idiot.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف n a member of a large and powerful tribe whose influence in في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- idiot
n a member of a large and powerful tribe whose influence in
الواصلة
n a Mem·ber of a large and pow·er·ful tribe whose in·flu·ence inالنطق
Resimler
السابق
المفضلات