التركية - الإنجليزية
تعريف mektuplar في التركية الإنجليزية القاموس.
- letters
He writes letters to his mother.
-O, annesine mektuplar yazar.
I got my son to post the letters.
-Oğluma mektupları postalattım.
- epistles
- {i} correspondence
- mektup
- {i} letter
Here is a letter for you.
-İşte senin için bir mektup.
She is writing a letter now.
-O şimdi bir mektup yazıyor.
- mektup
- post
I got my son to post the letters.
-Oğluma mektupları postalattım.
The postman delivers letters every morning.
-Her sabah postacı mektupları dağıtır.
- mektup
- message
- mektup
- {i} epistle
- mektup
- reminder
- mektup
- valentine
- mektup
- the letter
I got my son to post the letters.
-Oğluma mektupları postalattım.
Please don't forget to mail the letters.
-Lütfen mektupları postalamayı unutma.
- mektup
- penpals
- mektup
- letter to
- bu mektuplar için pul ücreti ne kadar
- How much do stamps cost for these letters
- korint kilisesine aziz paul'ün yazdığı mektuplar
- Corinthian
- mektup
- missive
- mektup
- mail
He mailed a letter home.
-O eve bir mektup gönderdi.
Please don't forget to mail the letters.
-Lütfen mektupları postalamayı unutma.
- mektup
- dispatch
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف mektuplar في التركية التركية القاموس.
- Mektup
- name
- mektup
- Bir şey haber vermek, bir şey sormak veya istemek için, birine çoğunlukla posta yoluyla gönderilen, zarfa konulmuş yazılı kâğıt, name
- mektup
- Bir şey haber vermek, bir şey sormak veya istemek için, birine çoğunlukla posta yoluyla gönderilen, zarfa konulmuş yazılı kâğıt, name: "Mektubunda diyorsun ki gel gayri / Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım."- B. S. Erdoğan
المصطلحات ذات الصلة
mektuplar
الواصلة
mek·tup·larResimler
السابق
المفضلات