mature; advanced

listen to the pronunciation of mature; advanced
الإنجليزية - التركية

تعريف mature; advanced في الإنجليزية التركية القاموس.

developed
{s} gelişmiş

Gelişmiş bir ülke olsa bile Abd'de hala bazı çok yoksul insanlar var. - Even though the United States is a developed country, it still has some very poor people.

Tarım, bölgenin en verimli alanlarında gelişmiştir. - Agriculture is developed in the most fertile lands of the region.

developed
{f} geliştir: adj.gelişmiş
developed
{f} geliştir

İlkel hesap makineleri, bilgisayarlar geliştirilmeden uzun zaman önce vardı. - Primitive calculating machines existed long before computers were developed.

Düzgün bir şekilde eğitilirse müzikal yetenek geliştirilebilir. - Musical talent can be developed if it's properly trained.

developed
abadan
developed
bayındırlaşmak
developed
mütekamil
developed
{f} kalkın: adj.kalkınmış
developed
{s} bayındır
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} developed
mature; advanced
المفضلات