mütedahi̇l

listen to the pronunciation of mütedahi̇l
التركية - التركية
(Hukuk) Birbirine dahil olmuş, iç içe geçen; karışan
(Osmanlı Dönemi) Ödenmemiş, gecikmiş maa
(Osmanlı Dönemi) İç içe, birbirinin içine girmiş vaziyette olan. Karışan
mütedahil
(Osmanlı Dönemi) birbiri içinde, iç içe
MÜTEDAHİL VERGİ
(Hukuk) Bakaya vergi; ödenmemiş vergi; gecikmiş vergi