التركية - الإنجليزية
تعريف müsaitsin في التركية الإنجليزية القاموس.
- müsait
- convenient
- müsait
- available
The mayor is not available now.
-Belediye Başkanı şimdi müsait değil.
Is there a tour guide available?
-Müsait bir tur rehberi var mı?
- müsait
- favorable
- müsait
- {s} propitious
- müsait
- prosperous
- müsait
- advisable
- müsait
- vacant
- müsait
- fair
- müsait
- permitting
Weather permitting, we are going to get to the top of the mountain tomorrow.
-Hava müsait olursa yarın dağın tepesine varacağız.
We'll have a picnic tomorrow, weather permitting, of course.
-Yarın bir piknik yapacağız, hava müsait olursa, elbette.
- müsait
- convenient, favourable, available uygun, elverişli
- müsait
- susceptible
- müsait
- opportune
- müsait
- favorable, suitable; convenient
- müsait
- susceptive
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف müsaitsin في التركية التركية القاموس.
- müsait
- Uygun, elverişli
- müsait
- Flört etmeye hazır olan, kolayca flört edebilen
المصطلحات ذات الصلة
müsaitsin
الواصلة
mü·sa·it·sinResimler
السابق
المفضلات