Almanlar tutumlu bir millettir.
- Germans are a frugal people.
Tokyo'da her çeşit millet yaşar.
- All sorts of people live in Tokyo.
Bir ankete göre, insanların beşte üçü uluslararası konulara ilgisiz.
- According to a survey, three in five people today are indifferent to foreign affairs.
Bu onların diğer uluslarla ortak neye sahip olduklarıdır.
- This is what they have in common with other peoples.
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
Silahlar insanları öldürmez. İnsanlar insanları öldürür.
- Guns don't kill people. People kill people.
Dünyada bazı insanlar, açlıktan çeker.
- Some people in the world suffer from hunger.
Dünya aptal insanlarla dolu.
- The world is full of dumb people.
Caddede bir kalabalık var.
- There is a crowd of people on the street.
Kalabalık bir insan grubu toplandı.
- A large crowd of people gathered.
Tom ünlü kişilerin taklitlerini yapar.
- Tom does impersonations of famous people.
Cömertlik bazı kişilerde doğuştandır.
- Generosity is innate in some people.
Hiç kimse tam olarak kaç kişinin kendilerini hippi kabul ettiklerini bilmez.
- No one knows exactly how many people considered themselves hippies.
Bir grup insanın bizimle birlikte su kayağına gideceğini düşünmüştüm. Fakat kesinlikle başka hiç kimse gelmedi.
- I thought a bunch of people would go water skiing with us, but absolutely no one else showed up.
Sadece birkaç kişi beni anladı.
- Only a few people understood me.
Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
- One hundred and fifty people entered the marathon race.