liebenswürdig

listen to the pronunciation of liebenswürdig
ألمانية - التركية
nazik, güler yüzlü, hatırşinas
{'li: bınsvürdih} sevimli, sempatik
ağzı tatlı
الإنجليزية - التركية

تعريف liebenswürdig في الإنجليزية التركية القاموس.

friendly
{s} arkadaş canlısı

Tom hâlâ tamamen eskisi kadar arkadaş canlısı. - Tom is still just as friendly as he used to be.

Endişelenme. İlk bakışta korkutucu gözükebilir, ama aslında çok arkadaş canlısı bir insandır. - Don't worry. He may look intimidating at first glance, but he's actually a very friendly person.

friendly
{s} cana yakın

Ken cana yakın bir kişi gibi görünüyor. - Ken seems to be a friendly person.

Erkek arkadaşım akıllı, yakışıklı, ve cana yakındır. - My boyfriend is smart, handsome, and friendly too.

friendly
dostça

Bana dostça bir öğüt verdi. - He gave me a piece of friendly advice.

Beyefendi ile dostça bir konuşma yaptık. - We had a friendly talk with the gentleman.

amiable
{s} cana yakın
amiable
{s} sevimli

Dönüşüm nedeni, Şili halkının aşırı derecede sevimli olması. - The reason for my return is that the people of Chile are extraordinarily amiable.

amiable
{s} tatlı
amiable
{s} sokulgan
amiable
tatlılıkla
amiable
{s} sıcakkanlı
amiable
amiably hoş surette
friendly
kanı sıcak
amiable
iyi huylu
amiable
yumuşak başlı
amiable
samimi
friendly
{s} arkadaşça; dostça
ألمانية - الإنجليزية
genial
likable
suave
ingratiatingly
pleasant-natured
friendly
kind
winsomely
amiable
affable
suavely