letztendlich

listen to the pronunciation of letztendlich
الإنجليزية - التركية

تعريف letztendlich في الإنجليزية التركية القاموس.

finally
nihayet

Altı saatlik tırmanıştan sonra, nihayet dağın zirvesine ulaşmayı başardık. - After six hours' climbing, we finally succeeded in reaching the top of the mountain.

Bu giysiler nihayet kuru. - These clothes are finally dry.

eventually
sonunda

Tom sonunda kendi bilgisayarına ücretsiz bir veritabanı uygulamasını yüklemeyi anladı. - Tom eventually figured out how to install a free database application on his computer.

Her zaman Tom ve Mary'nin sonunda evleneceklerini düşündüm. - I always thought that Tom and Mary would eventually get married.

eventually
en sonunda

Fadıl en sonunda İslam'a geçti. - Fadil eventually converted to Islam.

Polis en sonunda Tom'u yakaladı. - The police eventually arrested Tom.

finally
tamamen

Tom ve Mary nihayet tamamen yalnızdı. - Tom and Mary were finally completely alone.

eventually
neticede
eventually
sonuç olarak

Tom sonuç olarak yapmasını istediğimiz her şeyi yaptı. - Tom eventually did everything we asked him to do.

eventually
nihayet

Tom nihayet Boston'dan ayrıldı. - Tom eventually left Boston.

Nihayet serbest bırakıldım. - I was eventually released.

finally
kesin olarak
at the end of the day
nihayetinde
at the end of the day
günün sonunda
eventually
sonuçta

Tom'un sonuçta Mary'ye elmas bir yüzük alması için yeterli parası olmalıydı. - Tom should eventually have enough money to buy Mary a diamond ring.

Sonuçta işler değişti. - Things eventually changed.

at the end of the day
İng., k.dili. eninde sonunda
at the end of the day
(deyim) herseyi göz önünde tutarak
eventually
z. sonunda, nihayet; er geç
finally
(zarf) sonunda, en sonunda, nihayet, son olarak, sözün kısası