About time too, if you ask me! We've been waiting for about 45 minutes for it!.
It's about time for the wedding to start, let's run to the church.
I'm trying to rid myself of this bad habit.
- Kendimi bu kötü alışkanlıktan kurtarmaya çalışıyorum.
I must rid my kitchen of cockroaches.
- Mutfağımı hamamböceklerinden kurtarmalıyım.
He has no redeeming traits.
- Onun kurtarıcı özelliği yok.
They were rescued by helicopter.
- Onlar helikopter tarafından kurtarıldılar.
He rescued a boy from drowning.
- Bir çocuğu boğulmaktan kurtardı.
They hurried to their father's rescue.
- Babalarını kurtarmak için acele ettiler.
Search and rescue operations began immediately.
- Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı.
The man extricated Ellie from a dangerous situation.
- Adam Ellie'yi tehlikeli bir durumdan kurtardı.
Let's salvage what we can.
- Hadi ne kurtarabilirsek kurtaralım.
This table is made out of salvaged wood.
- Bu masa kurtarılmış ahşaptan yapılır.
The man extricated Ellie from a dangerous situation.
- Adam Ellie'yi tehlikeli bir durumdan kurtardı.
Recall the filename before you try to perform file recovery.
- Dosya kurtarmaya çalışmadan önce dosya adını hatırlayın.
The police recovered the stolen money.
- Polis çalınan parayı kurtardı.