kullanarak

listen to the pronunciation of kullanarak
التركية - الإنجليزية
by use of
by means of
by using

You can pour the liquid by using a funnel. - Bir huni kullanarak sıvıyı doldurabilirsin.

Mr. Morita started a business by using borrowed money as capital. - Bay Morita sermaye olarak borç para kullanarak bir işe başladı.

using

To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses. - Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.

Warning: unsupported characters are displayed using the '_' character. - Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakterini kullanarak gösterilir.

exploiting

Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts. - Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır

kullan
{f} using

You should try to form the habit of using your dictionaries. - Sözlüklerini kullanma alışkanlığı oluşturmaya gayret etmelisin.

I've quit using French with you. - Seninle Fransızca kullanmayı bıraktım.

kullan
{f} used

Na'vi language is used in Avatar. - Na'vi dili Avatar'da kullanılır.

You used a condom for birth control, right? - Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi?

sözleri ters anlam kullanarak kuvvetlendirme
oxymoron
bisiklet kullanarak gitmek
bicycle
disket kullanarak
(Bilgisayar) floppy
kullan
{f} exploiting

Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts. - Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır

kullan
{f} ply
kullan
utilize

I want you to utilize that object. - O nesneyi kullanmanı istiyorum.

Atomic energy can be utilized for peaceful purposes. - Atom enerjisi barışçıl amaçlarla kullanılabilir.

kullan
used to

I used to use Twitter, but then found it a bit boring, so I stopped using it. - Twitter'ı kullanırdım, fakat sonra onu sıkıcı biraz buldum, bu yüzden onu kullanmayı durdurdum.

It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere. - O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.

kullan
make use of

You should make use of this chance. - Bu şansı kullanmalısınız.

Let's make use of our time wisely. - Zamanımızı akıllıca kullanalım.

kullan
{f} use

Uranium is used in the production of nuclear power. - Uranyum, nükleer gücün üretiminde kullanılmaktadır.

You used a condom for birth control, right? - Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi?

kullan
{f} exploit

The police found two crushed mobile phones in a trash can near the site of the killings and are attempting to exploit the data contained in them. - Polis cinayetlerin bulunduğu yere yakın bir çöp kutusunda ezilmiş iki cep telefonu buldu ve onların içerdikleri veriyi kullanmaya çalışıyor.

Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts. - Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır

kullan
wield

Sami was wielding a knife. - Sami bir bıçak kullanıyordu.

Do you know how to wield an épée? - Epeyi nasıl kullanacağını biliyor musun?

kullan
get round
kullan
got round
kullan
(Bilgisayar) play

Notice how the player uses his elbows. - Oyuncunun dirseğini nasıl kullandığına dikkat edin.

Mary used her fork to play with the food on her plate. - Mary çatalını tabağındaki yemekle oynamak için kullandı.

askerleri kullanarak yapılan zulüm
dragonnade
bunu kullanarak başlat
(Bilgisayar) start up using
formu kullanarak veriyi süz
(Bilgisayar) filter data using your form
hayal gücünü kullanarak
by every stretch of the imagination
modem kullanarak çevirme
(Bilgisayar) modem dial-up
oksijen kullanarak yaşayan
(Askeri) aerobic
zor kullanarak
at the point of the bayonet
zor kullanarak
by violence
zor kullanarak
by force
şiddet kullanarak sorgulama
third degree