krankenwagen

listen to the pronunciation of krankenwagen
ألمانية - التركية
r. 'krankın va: gın cankurtaran, ambulans
-{'krankın va: gın} r cankurtaran, ambulans
ambulans

Tom ambulansla acil servise gitmek zorunda kaldı. - Tom musste mit dem Krankenwagen in die Notaufnahme.

الإنجليزية - التركية

تعريف krankenwagen في الإنجليزية التركية القاموس.

ambulance
cankurtaran

Cankurtaranlar kırmızı ışıklarda durmak zorunda değiller ama genellikle yavaşlarlar. - Ambulances don't have to stop at red lights, but they usually slow down.

Bir cankurtarana ihtiyacın var. - You need an ambulance.

ambulance
ambulans

Yaralılar ambulansla geldiler. - The wounded arrived by ambulance.

Derhal bir ambulans geldi. - An ambulance arrived immediately.

ambulance
ambülans

Ambülansla hemen yakındaki hastaneye kaldırıldı. - He was rushed by ambulance to the nearby hospital.

ambulance
(Bilim, İlim) Cankurtaran, hasta nakil aracı
ambulance
(Tıp) Seyyar hastane
ambulance
ambulans gezici hastane
ambulance
{i} gezici hastane
ambulance
(Tıp) Hastane otomobili, can kurtaran, ambülans
ambulance
(Askeri) AMBULANS; HASTA TAŞIMA ARACI: Hasta ve yaralı insan ve hayvanları taşıyacak şekildeteçhiz edilmiş kara, hava ve deniz aracı
ألمانية - الإنجليزية
ambulance
ambulances