kraftrad

listen to the pronunciation of kraftrad
ألمانية - التركية
{'kre: ın} ötmek (horoz)
er s. 'kraftra: t motosiklet
[das] motosiklet
الإنجليزية - التركية

تعريف kraftrad في الإنجليزية التركية القاموس.

bike
{f} bisiklete binmek

Bisiklete binmek hoşuma gider. - I like riding a bike.

Aptallık frenleri olmayan bir bisiklete binmektir. - Stupidity is riding a bike that doesn't have brakes.

bike
bisiklet

Onun bisikleti benimkinden daha iyi. - Her bike is better than mine.

Bu bisikleti kullanmalıyım. - I must use this bike.

bike
i., k.dili. bisiklet
bike
dili bisiklet
bike
bisiklet,v.bisiklete bin: n.bisiklet
bike
{f} bisiklete bin

Frenleri olmayan bir bisiklete binmek yapılacak oldukça aptalca bir şey. - Riding a bike that doesn't have brakes is a pretty stupid thing to do.

Bisiklete binmeye gitmek ister misin? - Would you like to go for a bike ride?

bike
bisikletle gezmek
bike
{i} motosiklet

Motosikletim seninki gibi bir şey değil. - My bike is nothing like yours.

Mary'nin motosikletini çalan Tom'du. - It was Tom who stole Mary's bike.

bike
{f} motosiklete binmek
motorbike
{i} motosiklet

Annesi onun motosiklet sürmesine izin vermedi. - His mother didn't allow him to ride a motorbike.

Dün, Tom bir motosiklet kazasında yaralandı, bu yüzden beden eğitimi dersine şimdilik katılamıyor. - Yesterday, Tom was injured in a motorbike accident, so he can't attend gym class for the time being.

motorbike
{i} moped, motorlu bisiklet
motorbike
(isim) motosiklet
motorcycle
{i} motosiklet

Büyükannem bir motosiklet sürebilir, ve dahası bir bisikleti de. - My grandmother can ride a motorcycle, and what's more, a bicycle.

Bir kask giymeden motosiklete binmekte ısrar edersen, ateşle oynuyorsun. - You're playing with fire if you insist on riding your motorcycle without a helmet on.

ألمانية - الإنجليزية
motorbike
bike
motorcycle