التركية - الإنجليزية
تعريف kaybedilme في التركية الإنجليزية القاموس.
- kaybet
- lose
Don't lose confidence, Mike.
-Güvenini kaybetme, Mike.
Why did the lawyer lose in the argument?
-Avukat savunmada niçin kaybetti?
- kaybet
- mislay
- kaybet
- {f} losing
I can't talk with my father without losing my temper.
-Kendimi kaybetmeden babamla konuşamam.
I'm not worried about losing my job.
-İşimi kaybetme hakkında endişeli değilim.
- kaybet
- {f} lost
Tom lost no time in parting with the money.
-Tom parayı elden çıkarmak için zaman kaybetmedi.
I've lost all my money.
-Bütün paramı kaybettim.
- kaybedilmek
- be lost
- kaybet
- forfeit
- kaybet
- mislaid
I've mislaid my watch.
-Kol saatimi kaybettim.
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف kaybedilme في التركية التركية القاموس.
- Kaybedilmek işi
- kaybedilmek
- Kaybetmek işi yapılmak
- kaybedilmek
- Kaybetme işi yapılmak
المصطلحات ذات الصلة
kaybedilme
الواصلة
kay·be·dil·meResimler
السابق
المفضلات