التركية - الإنجليزية
تعريف karesi في التركية الإنجليزية القاموس.
- in the square
- kare
- square
He drew two squares on the blackboard.
-O tahtaya iki kare çizdi.
A square has four sides.
-Bir karenin dört kenarı vardır.
- karesi alınabilir
- quadrable
- film karesi
- frame
- film karesi
- (Bilgisayar) filmstrip
- kare
- exposure
- kare
- four
The square root of four is two.
-Dördün karekökü ikidir.
A square has four sides.
-Bir karenin dört kenarı vardır.
- kare
- (Bilgisayar) frames in
- kare
- frames
- kare
- quadratic
- kare
- checker
My summer school dress is blue and white checkered.
-Yazlık okul elbisem mavi ve beyaz kareli.
- resim karesi
- (Bilgisayar) frame
- resim karesi
- (Bilgisayar) frames
- kare
- quadrate
- kare
- square, square-shaped
- kare
- frame
He reviewed the footage frame by frame.
-O, kamera görüntüsünü kare kare gözden geçirdi.
I have seen every frame of Dan's movies.
-Ben Dan'in filmlerinin her karesini gördüm.
- kare
- chequer
- kare
- (Matematik) square
- kare
- foursquare
- kare
- square, any square thing
- sweep sayısının karesi
- square of sweep number
- video karesi
- video frame
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف karesi في التركية التركية القاموس.
- Balıkesir ve yöresine verilen ad
- Bir sayının kendisiyle çarpımı
- Eskiden Balıkesir yöresine verilen ad
- Balıkesir'in eski adı
- KARE
- (Osmanlı Dönemi) Anasından gözsüz doğan. Kör olarak dünyaya gelen
- KARE
- (Osmanlı Dönemi) Koyun sürüs
- Kare
- dördül
- KÂRE
- (Osmanlı Dönemi) Arka yük
- kare
- Kenarları ve açıları birbirine eşit olan dörtgen, dördül, murabba
- kare
- İskambil oyunlarında aynı türden dört kâğıdın bir araya gelmesi
- kare
- Bu biçimde olan
المصطلحات ذات الصلة
karesi
الواصلة
ka·re·siResimler
السابق
المفضلات