karşılaştır

listen to the pronunciation of karşılaştır
التركية - الإنجليزية
compare

Compare your answer with Tom's. - Cevabını Tom'unkiyle karşılaştır.

We compared his work with hers. - Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.

match against
{f} contrasting
{f} comparing

I'm not comparing Tom to Mary. - Tom'u Mary ile karşılaştırmıyorum.

You're comparing apples with oranges. - Sen elmaları portakallarla karşılaştırıyorsun.

{f} collated
{f} compared

Your achievements cannot be compared with mine. - Başarıların benimki ile karşılaştırılamaz.

Compared to New York, Tokyo is a much safer place. - New York ile karşılaştırıldığında, Tokyo çok daha güvenli bir yerdir.

(Bilgisayar) reconcile