His escape attempt was successful.
- Kaçış denemesi başarılıydı.
People seek escape from the heat of the town.
- İnsanlar şehrin sıcağından kaçış arıyorlar.
Sami will be the getaway driver.
- Sami kaçış sürücüsü olacak.
Luckily, we found an escape route.
- Neyse ki, biz bir kaçış yolu bulduk.
I was just wondering how much it would cost to have my car washed and waxed.
- Ben sadece arabamı yıkatmanın ve cilalatmanın kaça mal olacağını merak ediyordum.
Tom should know exactly how much money we have to spend.
- Tom kaç para harcamak zorunda olduğumuzu tam olarak bilmeli.
He barely escaped being hit and killed by a car.
- Araba tarafından çarpılmamak ve öldürülmemek için kıl payı kaçtı.
Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.
- Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı.
How many times does the bus run each day?
- Otobüs her gün kaç kez çalışır?
How many kids do you have?
- Kaç tane çocuğun var?
Do you know how old Miss Nakano is?
- Bayan Nakano'nun kaç yaşında olduğunu biliyor musun?
How many kids do you have?
- Kaç tane çocuğun var?
How many times a day does that bus run?
- O otobüs günde kaç kez çalışır?
How many kids do you have?
- Kaç tane çocuğun var?
Tom absconded with all the money donated for earthquake relief.
- Tom deprem yardımı için bağışlanan tüm parayla birlikte kaçtı.
He absconded with the money.
- O, para ile birlikte kaçtı.
Tom helped me break out of jail.
- Tom hapisten kaçmama yardım etti.
We've got to break out tonight or I'll go crazy!
- Biz bu gece kaçmak zorundayız, yoksa çıldıracağım.
Layla has probably run off again.
- Leyla muhtemelen yine kaçtı.
Why did you run off to Boston?
- Neden Boston'a kaçtın?
Gas seems to be escaping from the pipe.
- Borudan gaz kaçıyor gibi görünüyor.
Seize this brigand! Prevent him from escaping!
- Bu haydutu yakalayın! Kaçmasına müsaade etmeyin!
Why did you try to run away?
- Neden kaçmaya çalıştın?
When they are in danger, they run away.
- Onlar tehlikede olduğunda, kaçarlar.
She fled for fear of being caught.
- O yakalanma korkusuyla kaçtı.
He had fled the theater after the murder.
- Cinayetten sonra tiyatrodan kaçtı.
We should get out of here now.
- Buradan hemen kaçmalıyız.
Run, Tom. Get out of here!
- Kaç Tom. Çık buradan!
There is no reason for her to flee.
- Onun kaçması için bir sebep yok.
Twenty sparrowhawks flee before an owl.
- Yirmi atmaca bir baykuşun önünde kaçtı.
Why don't we just elope?
- Biz neden sadece kaçmıyoruz?
A Turkish soft G and a Spanish H eloped and had lots of completely silent children together.
- Türkçe Ğ ve İspanyolca H kaçtı ve birlikte birsürü tamamen sessiz çocukları oldu.