Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.
- Sie wird mindestens zwei Jahre brauchen, um für diesen Posten qualifiziert zu sein.
Yapım çalışmaları 1854 yılının sonuna kadar sürdü.
- Die Bauarbeiten dauerten bis zum Ende des Jahres 1854.
O, altmış yaşında ve beş yıldır dul.
- Sie ist sechzig Jahre und seit fünf Jahren verwitwet.
Ben dört yıldır Fransızca öğreniyorum.
- Ich lerne jetzt seit vier Jahren Französisch.
Saçı uzun değildi geçen sene.
- Voriges Jahr waren ihre Haare nicht lang.
Üzerinden tam bir sene geçti.
- Darüber verging ein ganzes Jahr.
Az insan, yüz yıldan daha uzun yaşar.
- Wenige Menschen leben länger als hundert Jahre.
Onun iki yıl önce öldüğünü bilmiyor muydun?
- Weißt du nicht, dass er seit zwei Jahren tot ist?
Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
- Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
Babası geçen sene ölmüş.
- His father died last year.
O üç yıldır Japonya'da.
- He has been in Japan for three years.
Yıllar önce orada bir kale vardı.
- There was a castle here many years ago.
Justin Bieber müzik kariyerine başladığında on dört yaşındaydı.
- When Justin Bieber started his music career, he was fourteen years old.
Sam Tom'dan iki yaş küçük.
- Sam is two years younger than Tom.
Tom son iki yıldır para çalıyordu ve Mary bunu her zaman biliyordu.
- Tom was stealing money for the last two years, and Mary knew it all the time.
Japonya bu yıl her zamankinden daha çok araba üretti.
- Japan has produced more cars than ever this year.
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
- The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
On yıl uzun bir zamandır.
- Ten years is a long time.
Geçen yıl yaklaşık bu zaman çok fazla kar vardı.
- We had a lot of snow about this time last year.
Boston geçen yıl ziyaret ettiğim şehirlerden sadece biri.
- Boston is just one of the cities I visited last year.
Tayfunlar her yıl zarara yol açar.
- Typhoons bring about damage every year.
Ten years is a long time to wait.
- 10 Jahre sind eine lange Zeit zum Warten.
It is not rare at all to live over ninety years.
- Es ist überhaupt nicht selten, länger als neunzig Jahre zu leben.
I put on a little weight last year.
- Vergangenes Jahr habe ich ein wenig zugenommen.
This problem is akin to the one we had last year.
- Dieses Problem ähnelt dem, das wir vergangenes Jahr hatten.