İthalat düzenlemeleri son zamanlarda gevşetilmiştir.
- Import regulations have been relaxed recently.
Sıcak banyo kaslarımı gevşetti.
- The hot bath relaxed my muscles.
Tom bana gevşemiş kalmamı söyledi.
- Tom told me to stay relaxed.
Kurallar son zamanlarda gevşemişti.
- The rules were recently relaxed.
Tom rahatlamış görünüyor.
- Tom seems to be relaxed.
Herkes rahatlamış görünüyordu.
- Everyone looked relaxed.