Tom'un yüzünde şaşkın bir ifade vardı.
- Tom had a confused expression on his face.
Tom çok şaşkın görünüyor.
- Tom looks very confused.
Sanırım Tom'un kafası karışmış.
- I think Tom is confused.
Tom biraz kafası karışmış görünüyor.
- Tom seems to be a tad confused.
Kafası karışmak kolaydır.
- It's easy to get confused.
Umutsuzum ve kafam karışık.
- I'm desperate and confused.
Onların kafası karışık, değil mi?
- They are confused, aren't they?
Tom yıllardır kötü bir şekilde darmadağın edilmiş garajını temizlemeye niyetleniyor.
- Tom's been meaning to clean out his badly cluttered garage for years.
Darmadağın bir evde yaşamak çok streslidir.
- Living in a cluttered home is very stressful.