in harmony.

listen to the pronunciation of in harmony.
الإنجليزية - التركية

تعريف in harmony. في الإنجليزية التركية القاموس.

agreed
mutabık

Amerikalıların çoğu Başkan Wilson ile mutabık kalmıştı. - Most Americans agreed with President Wilson.

Biz indirim oranı üzerinde mutabık kaldık. - We have agreed on the rate of discount.

agreed
anlaşmış

Tom ve ben her konuda anlaşmıştık. - Tom and I agreed on everything.

agreed
{s} kararlaştırılmış
agreed
kabul

Kızın ebeveynleri onun ricasını kabul etti. - The girl's parents agreed to her request.

Birlikte çalışmayı kabul ettiler. - They agreed to work together.

in harmony
ahenk içinde
agreed
hemfikir

Tom ve Mary olay hakkında hiç konuşmamakta hemfikir oldular. - Tom and Mary agreed never to talk about the incident.

Öyleyse hepimiz hemfikiriz. - We're all agreed then.

agreed
tamam
agreed
hay hay
agreed
{f} kabul et

Birlikte çalışmayı kabul ettiler. - They agreed to work together.

Kızın ebeveynleri onun ricasını kabul etti. - The girl's parents agreed to her request.

agreed
anlaştık

Bir fiyat üzerinde anlaştık. - We agreed on a price.

Biz kendi aramızda anlaştık. - We agreed among ourselves.

agreed
{s} birlikte alınmış
agreed
kararlaştırılmış olan
agreed
{s} anlaşmaya varılmış
agreed
olur
agreed
{s} ortak (karar)
agreed
oldu

Mary kendisiyle aynı görüşte olduğu için Tom memnundu. - Tom was glad that Mary agreed with him.

Tom ve Mary olay hakkında hiç konuşmamakta hemfikir oldular. - Tom and Mary agreed never to talk about the incident.

agreed
{s} aynı fikirde olan
in harmony
uyan
الإنجليزية - الإنجليزية
agreed

We are much more agreed on goals than on methods.

in harmony.

    الواصلة

    in har·mo·ny

    فيديوهات

    ... the blue mosque is a masterpiece of harmony and elegance ...
    ... traditional and modern homes burned in harmony ...
المفضلات