Tom, ABD'de yasadışı olarak çalışıyor.
- Tom works illegally in the U.S.
Tom yasadışı olarak Avustralya'daydı.
- Tom was in Australia illegally.
Kaçak ağaç kesimi önemli ölçüde azalmıştır.
- Illegal logging has decreased considerably.
Tom kaçak bir yabancı.
- Tom is an illegal alien.
Çelik tuzakları yasadışıdır.
- Steel traps are illegal.
Tom yasadışı bir şey yapmadı.
- Tom didn't do anything illegal.
Yasal olmayan bir şey yapmadık.
- We didn't do anything illegal.
Bu yasal olmayan bir işlemdir.
- This is an illegal procedure.
Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır.
- Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN.
Çimlerde yürümek yasak ama ya koşmak?
- It's illegal to walk on the grass, but what about running?
Kanuna aykırı park etmekten, ona 5.000 yen ceza verdiler.
- They fined him 5,000 yen for illegal parking.
He received a ticket for illegally parking next to a fire hydrant.
... So for instance, I would not give driver's licenses to those that have come here illegally ...
... who have come here illegally. What I will do is I'll put in place an employment ...