Tom kaçak bir yabancı.
- Tom is an illegal alien.
Kaçak ağaç kesimi önemli ölçüde azalmıştır.
- Illegal logging has decreased considerably.
Tom yasadışı bir şey yapmadı.
- Tom did nothing illegal.
Oyların çoğu yasadışıydı.
- Many of the votes were illegal.
Bu yasal olmayan bir işlemdir.
- This is an illegal procedure.
Yasal olmayan bir şey yapmadık.
- We didn't do anything illegal.
Kanuna aykırı park etmekten, ona 5.000 yen ceza verdiler.
- They fined him 5,000 yen for illegal parking.
Hükümet yasadışı yabancıları yasaklamanın bir parçası olarak kovuyor.
- The government is expelling illegal aliens as part of a crackdown.
Çimlerde yürümek yasak ama ya koşmak?
- It's illegal to walk on the grass, but what about running?
Gergedanlar yasadışı olarak öldürülüyor.
- Rhinos are being illegally killed.
Birçok insan, ülkede yasadışı olarak yaşıyor.
- Many people are living illegally in the country.
ör: Meksika sınırından ABD ye kaçak giriş yapanlar.
Moving a pawn backward is an illegal move in chess.
When sued for refusing to pay for services provided by a prostitute, the customer raised the defense of illegality.
The criminal was aware of the illegality of his act.
They are illegals as they do not have identification.
... >>Doctorow: [inhales] [laughter] Let me find my illegal number here. There we go. Yeah. ...
... also makes stealthy DRM installation even more illegal. We can design the TPM so that ...