işitilme

listen to the pronunciation of işitilme
التركية - الإنجليزية

تعريف işitilme في التركية الإنجليزية القاموس.

işit
hear

Hearing this song after so long really brings back the old times. - Bu kadar uzun bir zamandan sonra bu şarkıyı İşitmek gerçekten eski zamanları geri getiriyor.

He sat in the front so as to be able to hear. - İşitebilmek için önde oturdu.

işitilmek
to be heard
işit
{f} hearing

Leave your message after hearing the beep. - Bip sesini işittikten sonra mesajınızı bırakın.

Tom can hardly hear without his hearing aid. - Tom işitme cihazı olmadan neredeyse duyamıyor.

التركية - التركية
İşitilmek işi
işitilmek
Duyulmak
işitilmek
Duyulmak: "Karanlıkta öteden beriden camların açıldığı duyuluyor, fısıltılar işitiliyordu."- H. C. Yalçın