I listened, but I didn't hear anything.
- Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.
I can't promise anything, but I'll do my best.
- Hiçbir şeye söz veremem fakat elimden geleni yapacağım.
She knows nothing about your family.
- Ailen hakkında hiçbir şey bilmiyor.
I've got nothing to say to him.
- Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok.
The room was so dark that we could see nothing at all.
- Oda o kadar karanlıktı ki hiçbir şey göremedik.
Tom saw nothing at all.
- Tom hiçbir şey görmedi.