her zamanki gibi

listen to the pronunciation of her zamanki gibi
التركية - الإنجليزية
as usual, as ever as
as usual

As usual, the physics teacher was late for class. - Her zamanki gibi, fizik öğretmeni, sınıfa geç kalmıştı.

They're late, as usual. - Onlar her zamanki gibi geç kaldılar.

ordinarily
as always

You are in my heart today as always. - Bugün her zamanki gibi kalbimdesin.

He was late, as always. - O, her zamanki gibi geç kalmıştı.

usual

As usual, the physics teacher was late for class. - Her zamanki gibi, fizik öğretmeni, sınıfa geç kalmıştı.

She came late as usual. - O, her zamanki gibi geç geldi.