having or worthy of value, precious

listen to the pronunciation of having or worthy of value, precious
الإنجليزية - التركية

تعريف having or worthy of value, precious في الإنجليزية التركية القاموس.

valuable
{s} değerli, kıymetli. i., çoğ. kıymetli şeyler; mücevherat
valuable
kıymetli şey
valuable
değerli eşya

Bu kasa değerli eşyaları saklamak içindir. - This safe is for keeping valuables.

Tom değerli eşyalarını bir kasaya koydu. - Tom put his valuables in a safe.

valuable
değerlendirmek
valuable
pahada ağır
valuable
pırlanta gibi
valuable
değerli

Bir sanatçı gözüyle,bu değerlidir, duyarım. - To the eye of an artist, this is valuable, I hear.

Değerli şeyler bankanın korumasındadır. - The valuables are in the safekeeping of the bank.

valuable
çok yararlı
valuable
{s} kıymetli

Şüphesiz bilgisayar, kıymetli bir alettir. - The computer is undoubtedly a valuable tool.

Antik halılar özellikle kıymetlidir. - Antique carpets are especially valuable.

valuable
ağır
valuable
{s} faydalı
valuable
mücevherat
الإنجليزية - الإنجليزية
{a} valuable