haraptır

listen to the pronunciation of haraptır
التركية - الإنجليزية

تعريف haraptır في التركية الإنجليزية القاموس.

harap
ruined

We will never forget the day the typhoon ruined the crops. - Tayfunun ekinleri harap ettiği günü asla unutmayacağım.

He will be ruined for life. - O, yaşam için harap edilecek.

harap
rundown
harap
{s} devastated

Tom looks devastated. - Tom harap edilmiş görünüyor.

This area is devastated. - Bu alan harap ediliyor.

harap
tumbledown
harap
flat
harap
ramshackle
harap
wrack and ruin
harap
desolate

If one does not have a hobby, his life may be desolate. - Birinin hobisi yoksa, hayatı harap olabilir.

harap
worn-out, exhausted
harap
dilapidated

The crime scene was in a dilapidated motel. - Olay yeri harap olmuş bir moteldeydi.

They lived in a dilapidated house. - Harap bir evde yaşıyorlardı.

harap
creaky
harap
ruinous
harap
ratty
harap
ruined, in ruins
harap
ruined, ramshackle, tumbledown; worn out, exhausted, tired out
harap
waste
harap
{s} blasted
التركية - التركية

تعريف haraptır في التركية التركية القاموس.

harap
Bitkin, yorgun, perişan
harap
Bayındırlığı kalmamış, yıkılacak duruma gelmiş, yıkkın, viran: "Duvarları yıkılmış, çatıları yanmış, harap bir köyün hizasına gelince yaver atından atladı."- Ö. Seyfettin
harap
Bitkin, yorgun, perişan: "Kiraz yemekten insanlar harap, perişan olurdu."- R. H. Karay. Çok sarhoş
harap
Yıkık, viran
harap
Çok sarhoş
harap
(Osmanlı Dönemi) yıkık; viran, ıssız, perişan
harap
Bayındırlığı kalmamış, yıkılacak duruma gelmiş, yıkkın, viran
harap
(Osmanlı Dönemi) virâne