hapşırmak

listen to the pronunciation of hapşırmak
التركية - الإنجليزية
sneeze
to sneeze
hapşırma
{i} sneeze

I'm trying not to sneeze. - Hapşırmamaya çalışıyorum.

When you're preparing food for someone, please don't pick your nose, scratch your ass, or sneeze in your hands. - Eğer birisi için yemek hazırlıyorsan, lütfen burnunu çekme, kıçını kaşıma veya ellerine hapşırma.

hapşırma
sternutation
hapşırma
sneezes

During hayfever season, Mary's sentences were usually punctuated by sneezes. - Saman nezlesi mevsiminde, Mary'nin cümleleri genellikle hapşırmalarla noktalandı.

hapşırma
sneezing

His sneezing interfered with our conversation. - Onun hapşırması konuşmamızı engelledi.

I can't help sneezing, I caught a cold yesterday. - Hapşırmamak elimde değil, dün üşüttüm.

hapşır
sneeze

Our conversation was interrupted by his sneezes. - Konuşmamızı hapşırıkları böldü.

Cover your mouth when you cough, sneeze, or yawn. - Öksürürken, hapşırırken veya esnerken ağzınızı kapatın.

التركية - التركية
Aksırmak
Aksırmak: "Aksi gibi, benim hiç durmadan esneyeceğim geliyor, hapşırmak istiyordum."- Ö. Seyfettin
Hapşırma
aksırma
hapşırma
Hapşırmak işi, aksırma