التركية - الإنجليزية
تعريف hâdise في التركية الإنجليزية القاموس.
- incident
- event
- happening
- event, incident, case, occurrence
- episode
- fact
- scene
- residing
- affair
- phenomenon
- apparition
- hadise / olay
- (Hukuk) case
- hadise çıkarmak
- to provoke an incident
- hadise çıkarmak
- to make trouble, cause trouble, make a fuss
- hukuki hadise
- juridical fact
- kimyasal hadise
- (Kimya) chemical incident
- sosyal hadise
- social fact-event
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف hâdise في التركية التركية القاموس.
- Olay: "Bir gece evvelki hadiseyi unutmak mümkün müydü?"- P. Safa
- (Osmanlı Dönemi) olay
- (Osmanlı Dönemi) ŞE'N
- HÂDİSE
- (Osmanlı Dönemi) (C.: Hâdisat, Havadis) Vâkıa, olay. Yeni bir şey, ilk defa olan. Haber