giz

listen to the pronunciation of giz
التركية - الإنجليزية
hidden
secret

I didn't mean to keep it secret. - Bunu gizli tutmak niyetinde değildim.

The secret service guards him against attack. - Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.

gaff
mystery

He had no difficulty explaining the mystery. - O, gizemi açıklamada zorluk çekmedi.

Love is mystery and misery indefinitely. - Aşk, sürekli olarak gizem ve sefalettir.

riddle

Russia is a riddle wrapped in a mystery inside an enigma. - Rusya, bir muammanın içindeki gizemle sarılmış bir bilmece.

التركية - التركية