Tom and Mary cut classes and went to the zoo.
- Tom ve Mary okullarını astılar ve hayvanat bahçesine gittiler.
They went skiing during their date.
- Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler.
Before going to work in Paris I must freshen up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
Before going to study in Paris, I must brush up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
She may have gone out to do some shopping.
- O biraz alışveriş yapmak için dışarı gitmiş olabilir.
Mr. White has gone to Canada.
- Bay White Kanada'ya gitti.
When I went to Tokyo, I met him.
- Ben Tokyo'ya gittiğim zaman ona rastladım.
I went to Kobe, where I first met her.
- Onunla ilk tanıştığımız yer olan Kobe'ye gittim.
Mr. White has gone to Canada.
- Bay White Kanada'ya gitti.
Several students have gone home without cleaning the classroom.
- Birçok öğrenci sınıfı temizlemeden eve gitti.
I just can't get along with him.
- Onunla anlaşamadım gitti.
Do you know where your father went?
- Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
Yumi went there by herself.
- Yumi oraya kendi gitti.
Before going to work in Paris, I have to brush up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.
Before going to work in Paris I must freshen up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
He's just gone on leave.
- O az önce izinli gitti.
Tom has gone on dates with both Mary and Alice.
- Tom hem Mary hem de Alice'le buluşmaya gitti.
Tom went on a date with Mary.
- Tom Mary ile buluşmaya gitti.
He went on a voyage to America.
- O, Amerika'ya seyahate gitti.
I wish to go to Hawaii.
- Hawaii'ye gitmeyi diliyorum.
I want to go to London.
- Londra'ya gitmek isterim.