gi̇zemli̇

listen to the pronunciation of gi̇zemli̇
التركية - الإنجليزية

تعريف gi̇zemli̇ في التركية الإنجليزية القاموس.

gizemli
mysterious

There's something mysterious about him. - Onun hakkında gizemli bir şey var.

Do you remember the mysterious murder? - Gizemli cinayeti hatırlıyor musunuz?

gizem
{i} mystery

He had no difficulty explaining the mystery. - O, gizemi açıklamada zorluk çekmedi.

Today, we are going to unravel the mystery of the English subjunctive. - Bugün, İngilizce dilek kipinin gizemini çözeceğiz.

gizemli
sibylic
gizemli
cryptic
gizemli
sibyllic
gizemli
mystical

I have often admired the mystical way of Pythagoras, and the secret Magic of numbers. - Pisagorun gizemli yoluna ve rakamların gizli büyüsüne sık sık hayran olurum.

gizemli
mysterious, inscrutable
gizemli
secret

Perhaps I'm sometimes too secretive. - Belki bazen fazla gizemliyimdir.

You seem to be very secretive. - Sen çok gizemli görünüyorsun.

gizemli
secretive

You seem to be very secretive. - Sen çok gizemli görünüyorsun.

You're always very secretive. - Sen her zaman çok gizemlisin.

gizemli
mystic

I have often admired the mystical way of Pythagoras, and the secret Magic of numbers. - Pisagorun gizemli yoluna ve rakamların gizli büyüsüne sık sık hayran olurum.

gizemli
sphinxlike
gizemli
enigmatical
gizemli
enigmatic
gizemli tur
(Turizm) mystery tour
gizemli bir hava verme
mystification
gizemli bir hava vermek
mystify
gizemli bir şekilde
elvishly
gizemli bir şekilde
inscrutably
gizemli bir şekilde
darkly
gizemli bir şekilde
mysteriously

Sami has mysteriously gone missing. - Sami gizemli bir şekilde kayboldu.

He was found mysteriously murdered. - O gizemli bir şekilde öldürülmüş bulundu.

gizemli bir şekilde
enigmatically
gizemli davranmak
enigmatize
gizemli kimse
sphinx
gizemli olarak
enigmatically
gizemli olayları konu alan
(Konuşma Dili) cloak-and-dagger
gizemli olmayan
nonmystical
gizem
{i} enigma

Russia is a riddle wrapped in a mystery inside an enigma. - Rusya, bir muammanın içindeki gizemle sarılmış bir bilmece.

What she said was an enigma to me. - Onun söylediği benim için bir gizemdi.

gizem
mystery sır
gizem
{i} cabala
gizem
{i} arcanum
gizem
{i} cabbala
gizem
secret

There's a secret song hidden on this album. - Bu albümde saklı gizemli şarkı var.

Why are you so secretive? - Neden bu kadar gizemlisin?

gizemli
uncanny
gizemli
inscrutable
gizemli
occult
gizem
mistery
gizem
arcana
gizemli
arcane
kısmen gizemli
semimystical
التركية - التركية
الإنجليزية - التركية

تعريف gi̇zemli̇ في الإنجليزية التركية القاموس.

gizem
musterion

Yunanca kökenli bir kelimedir.