gesoffen

listen to the pronunciation of gesoffen
ألمانية - التركية
(Gramer) saufen säuft soff söffe A içmek (hayvan) fazla içki içmek
الإنجليزية - التركية

تعريف gesoffen في الإنجليزية التركية القاموس.

drunk
sarhoş

Onu dün gece barda gördüm ve o gerçekten sarhoştu. - I saw him last night in the bar and he was really drunk.

Onun işe genellikle geç gelmesi yeterince kötüydü fakat sarhoş gelmesi bardağı taşıran son damlaydı ve ben onun işine son verdireceğim. - It was bad enough that he usually came to work late, but coming in drunk was the last straw, and I'm going to have to let him go.

drunk
sarhoş içkili
drunk
içki âlemi
drunk
fitil gibi
drunk
{f} iç: adj.sarhoş
drunk
ayyaşlık
drunk
sarhoş adam

Sarhoş adam düz yürüyemiyordu. - The drunken man couldn't walk straight.

Polis memuru el fenerini sarhoş adamın yüzüne tuttu. - The officer shone his flashlight in the drunken man's face.

drunk
sarhoş olmak

Sarhoş olmak için yeterince içelim. - Let's drink enough to get drunk.

Sarhoş olmak işleri daha iyi yapmayacak. - Getting drunk won't make things better.

drunk
blind drunk körkütük sarhoş
boozed
içkili
boozed
kafayı bulmuş
boozed
sarhoş

Arkadaşlarım sarhoş olana kadar içmişti ki onları eve götürmek zorunda kaldım. - My friends were so boozed up that I had to drive them home.

drunk
{s} mest olmuş
drunk
(isim) sarhoş, ayyaş, sarhoşluk, içki alemi
drunk
{s} kendinden geçmiş
drunk
{s} kafayı bulmuş
drunk
{i} sarhoşluk

Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır. - Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN.

drunk
{s} mest
drunk
{i} ayyaş

Çocuklar, aptallar ve ayyaşlar doğruyu söyler. - Children, fools and drunkards tell the truth.

Ayyaşlar genellikle oldukça komiktirler. - Drunkards are often quite amusing.

ألمانية - الإنجليزية
boozed
swilled down
swilled
soaked
drunk
er/sie hat/hatte gesoffen
he/she has/had boozed