geschäftsführung

listen to the pronunciation of geschäftsführung
ألمانية - التركية
f müessesenin idaresi;~ ohne Auftrag jur. vekäleti olmadan baskasi hesabma tasarruf
الإنجليزية - التركية

تعريف geschäftsführung في الإنجليزية التركية القاموس.

management
{i} işletme
management
idare

Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever. - See how Lenny can swallow an entire hot dog without chewing or choking? That's why upper management loves him so much.

management
{i} yönetim

Firma yabancı yönetim altında. - The firm is under foreign management.

Bay Johnson dikkatsiz yönetimi nedeniyle kaybedilen para miktarı hakkında endişe ediyordu. - Mr Johnson was concerned about the amount of money that was being lost because of careless management.

executives
yöneticiler

Ben şirketin geleceği ile ilgili üst düzey yöneticilerinin toplantısında duvardaki sinek olmayı isterdim. - I'd love to be a fly on the wall at the meeting of the senior executives about the future of the company.

Üst düzey yöneticiler astlarına eğitim vermek için çok zaman harcıyorlar. - Senior executives spend a lot of time training their subordinates.

management
{i} idarecilik
management
(Ticaret) işletme yönetimi
management
(Ticaret) idare masrafları
management
yöneticilik
management
yönetim kurulu
management
{i} müdürlük
business management
işletme yönetimi
management
genel işletme
management
(Askeri) İDARE: Sorumlulukları yerine getirmek amacıyla, amaçları ortaya koyma ve elde etme işlemi. İdare, planlama, teşkilatlandırma, yönlendirme, koordine etme, kontrol, insan kullanımını değerlendirme, para, malzeme ve görevleri yerine getirmek için gerekli kolaylık tesisleri gibi sürekli faaliyetleri içerir. İdare komutanın yapısında bulunur. Ancak komutanı geniş yetkisi ve sorumluluğunu içermez