gegensätze

listen to the pronunciation of gegensätze
ألمانية - التركية
zıtlar
gegensatze
muhalefet
الإنجليزية - التركية

تعريف gegensätze في الإنجليزية التركية القاموس.

antonyms
Zıt anlamlılar
differences
(Bilgisayar) farklar

İki şey arasında ince farklar var. - There are subtle differences between the two things.

Tondaki ince farklar orijinali fotokopiden ayırt eder. - Subtle differences in tone discriminate the original from the copy.

differences
(Bilgisayar) farklılık

Bu iki ülke arasında önemli farklılıklar var. - There are significant differences between those two countries.

İnsanların farklılıklarının farkında olması gerekir, ama aynı zamanda onları yaygınlığını da kucaklamalılar. - People need to be aware of their differences, but also embrace their commonness.

contraries
karşıtı
differences
farklılıklar

İki oğlan arasında dikkat çekici farklılıklar vardı. - Striking differences existed between the two boys.

Yazar Hollandalı ve Amerikalı öğrencilerle çalışırken hangi kültürel farklılıkları buldu? - What cultural differences did the author find in working with Dutch and American students?