Bird watching is a nice hobby.
- Kuş gözlemciliği güzel bir hobi.
She was watching TV with tears in her eyes.
- Gözlerinde gözyaşlarıyla TV izliyordu.
Tom was observing the sky with his telescope when he discovered a mysterious new object.
- Tom gizemli yeni bir nesne keşfettiğinde teleskobuyla gökyüzünü gözlemliyordu.
Waiting, observing, and keeping silent can avoid many wars.
- Beklemek, gözlemek ve sessiz kalmak birçok savaşı önleyebilir.
I closed my eyes to calm down.
- Sakin olmak için gözlerimi kapattım.
This song is so moving that it brings tears to my eyes.
- Bu şarkı o kadar acıklı ki gözlerimi yaşarttı.
I noticed I was being observed.
- Gözlenmekte olduğumu fark ettim.
He observed many types of creatures there.
- Orada bir sürü yaratık çeşidi gözlemledi.
This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter.
- Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.
Tom likes to observe the people walking by.
- Tom yürüyen insanları gözlemlemeyi sever.