gövdeni

listen to the pronunciation of gövdeni
التركية - الإنجليزية

تعريف gövdeni في التركية الإنجليزية القاموس.

gövde
trunk

The trunk is the main part of a tree. - Gövde bir ağacın ana parçasıdır.

Tom sat on a tree trunk. - Tom bir ağaç gövdesinde oturdu.

gövde
body

Mary has a lean body. - Mary ince bir gövdeye sahip.

His impressive body of work made him a leader in scientific research. - Onun etkileyici iş gövdesi onu bilimsel araştırmada bir lider yaptı.

gövde
carcass
gövde
shaft
gövde
(İnşaat) bisque
gövde
drum
gövde
frustum
gövde
(Avcılık) flat
gövde
(Tarım) stock
gövde
cover
gövde
bulk
gövde
frame
gövde
{i} stalk
gövde
stem
gövde
casing
Gövde
(Tıp) torso

Sami sent Layla photos of his torso. - Sami gövdesinin fotoğraflarını Leyla'ya gönderdi.

gövde
carcase
gövde
(ağaç vb.) stock
gövde
dressed carcass (of an animal)
gövde
body, trunk (of animals, trees)
gövde
hull

They scraped barnacles off the hull of the ship. - Geminin gövdesinden kaya midyelerini sıyırdılar.

gövde
housing
gövde
ground form
gövde
gram. theme, stem
gövde
(uçak) former
gövde
body; (ağaç) trunk, stem; fuselage; hull
gövde
(direk vb.) shank
gövde
body, trunk, torso, bulk (of a person)
gövde
fuselage (of an airplane)
gövde
body, the main part of anything
gövde
somato
gövde
soma
gövde
shank
gövdeni
المفضلات