Benim üst kattaki komşularım çok gürültücüdür.
 - My upstairs neighbors are very noisy.
Onunla karşılaştırıldığında çok gürültücüydü.
 - Compared with him, she is very noisy.
Konuşmayı böylesine gürültülü bir odada sürdüremeyiz.
 - We can not carry on conversation in such a noisy room.
Onun müziği çok gürültülü.
 - His music is too noisy.
O şamatacı ama yoksa çok kibar bir çocuk.
 - He is noisy, but otherwise a very nice boy.