الإنجليزية - التركية
تعريف for-a-while في الإنجليزية التركية القاموس.
- bir süre
Bir süre bana bakmaktan başka bir şey yapmadı.
-For a while she did nothing but stare at me.
Bu paketleri kısa bir süreliğine bırakmak istiyorum.
-I want to leave these packages for a while.
- kısa bir süre
Bu paketleri kısa bir süreliğine bırakmak istiyorum.
-I want to leave these packages for a while.
- kısa süreliğine
- bir süredir
Ben bir süredir buradayım.
-I've been here for a while.
Erkek kardeşi bir süredir kayıp.
-His brother has been missing for a while now.
- Bir süre için, bir süreliğine
- bir süre için
Bir süre için gitmiş olabilirim.
-I might be gone for a while.
Ben bir süre için tekrar dişçiye gitmek zorunda kalmamalıyım.
-I shouldn't have to go to the dentist again for a while.
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف for-a-while في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- for some time, during a certain period of time
- for a short time; "sit down and stay awhile"; "they settled awhile in Virginia before moving West"; "the baby was quiet for a while"
for-a-while
Resimler
فيديوهات
... And as you can see, while we're growing very, very fast, ...
... involve better understanding ideas, putting forth ideas, urging one’s own ideas while ...
السابق
المفضلات