for-a-long-time

listen to the pronunciation of for-a-long-time
الإنجليزية - التركية
hanidir
uzun süreden beri
uzun bir zaman
çok uzun zamandır
uzun zamandan beri
uzun zamandır

Tom uzun zamandır iyi bir ev yemeği yemediğini söyledi. - Tom said he hadn't had a good home-cooked meal for a long time.

Uzun zamandır burada yaşıyorum. - I've been living here for a long time.

epeydir

Bunu epeydir yapmak istiyordum. - I've been wanting to do that for a long time.

çoktan

Bunu çoktandır yapmak istiyorum. - I've been wanting to do that for a long time.

çoktandır
öteden beri
çoktan beri
الإنجليزية - الإنجليزية
since long ago; for an extended period of time
التركية - الإنجليزية
in ages