Daha önceki evimiz İsveç'teydi.
 - Our former home was in Sweden.
Derin ve saygılı huşuyla şamdanı önceki yerine koydum.
 - With deep and reverent awe I replaced the candelabrum in its former position.
Sadece iki şey sonsuzdur, evren ve insanoğlunun aptallığı, ve ben ilkinden emin değilim.
 - Only two things are infinite, the universe and human stupidity, and I'm not sure about the former.
Filmin ilk yarısı sıkıcıydı.
 - The former half of the film was dull.
Lincoln eski siyasi rakibini karşıladı.
 - Lincoln greeted his former political rival.
Arjantin'in eski para birimi Austral'di. Sembolü ₳ idi.
 - The former Argentine currency was Austral. Its symbol was ₳.